Klasik İzmir turlarımızdan farklı olarak bu kez deniz- güneş- tekne turlarının dışında bambaşka bir tur rotası ve programı hazırladık sizler için. Klasik Ege programlarına bir çok kez gitmiş ve farklı programların peşinde olan misafirlerimiz için özel olarak hazırladığımız Ege'nin bu köylerine hayran kalacaksınız. İlk ve sonbahar aylarında bu eşsiz programın keyfini çıkarmak isteyen herkesi İzmir ve Muğla'nın birçok dizi ve filmlere konu ve set olmuş benzersiz köylerini keşfetmeye sizi de bekleriz...
Tur Tarihleri:
...11 Ekim - 15 Ekim / 25 Ekim - 29 Ekim / 8 Kasım - 12 Kasım
Akşam saat 23:00’da Sıhhiye Sezenler Sokak Atatürk Lisesi önünden İzmir’e hareket ediyoruz. Ankara dışından ve tur güzergahında bulunan şehirlerden turumuza katılım sağlayacak olan misafirlerimizin olması durumunda tur güzergahını değiştirmeyecek şekilde belirlenmiş noktalardan binecek misafirlerimizi de alarak Afyon, Uşak üzerinden gerekli molalarla sabah saatlerinde İzmir’e ulaşıyoruz.
Sabah erken saatlerde kahvaltımızı alacağımız restoranımıza geçiyoruz. Kahvaltının ardından Karşıyaka’da yer alan Zübeyde Hanım’ın Anıt Mezarı ziyaretimizin hemen sonrasında Ege Köyleri Turumuza Barbaros Köyü ile başlıyoruz. Urla’nın şirin mi şirin bir köyü olan Barbaros Türkiye’nin ilk Tematik Festivali Oyuk (Korkuluk) Festivali’ne sahip olması ile ön plana çıkmış Çat Kapı Evleri ile farklı bir konsepte sahiptir. Köyü keşfederken dilerseniz kapısında Çat Kapı Evi yazan başarılı köy kadınlarının işlettiği bu yerlere girip cüzi bir ücret karşılığında köylülerin sofralarına konuk olabilir, keyifli sohbetlerine katılabilirsiniz. Birbirinden şirin oyuklarla (korkuluklarla) süslü köyün her bir köşesinde ilginç fotoğraflar çekebilirsiniz. Ardından zeytinyağının bölgedeki tarihi hakkında bilgiler edinip alışveriş yapabileceğimiz Köstem Zeytinyağı Müzesi’ne gidiyoruz. Hemen ardından rotamızı bir başka şirin Ege Köyümüz olan Çeşme’ye bağlı Türkiye’nin ilk “Slow Food Köyü” olan duvarları resimlerle bezeli Germiyan Köyü’ne çeviriyoruz. Köyün sakinlerinden Nuran Hanım’ın eline boya malzemelerini ve fırçasını almasıyla başlamış macerasına biz de köyün birbirinden farklı resimlerle süslü köşelerinde fotoğraflar çekerek katılıyoruz. Dilerseniz Köy Kahvesi’nde adaçayı, karabaş otu çayı içebilir veya köylülerin elinde bulunması halinde köyün imza lezzetleri olan ekşi mayalı Germiyan Ekmeği ve Kopanisti Peyniri satın alabilirsiniz. Sonrasında Çeşme’ye hareket ediyoruz. Panoramik olarak yapacağımız Çeşme şehir turu sonrasında II.Beyazıt tarafından yaptırılan Çeşme Kalesi’ne gidiyoruz. Rehberimizle birlikte kale ve içerisinde bulunan Çeşme Müzesi’ni geziyoruz. Sonrasında Alaçatı’ya hareket ediyoruz. Türk- Yunan karışımı Ege mimari özellikleriyle, parke taşlı Arnavut kaldırımlarıyla, yüzyıl öncesinden kalan yel değirmenleri ve sakız bahçeleri ile ünlü Alaçatı’da hem kilise hem cami özelliği ile hoşgörünün simgesi Pazaryeri Cami’yi görüp rehberimizin anlatımları ve yönlendirmeleri sonrasında serbest zaman veriyoruz. Bu süre içerisinde alışveriş yapabilir, Alaçatı sokaklarında fotoğraf çekebilir veya bir kısmı Rumlardan kalma eski Alaçatı evlerini görebilirisiniz. Belirlenen saatte buluşarak akşam yemeği ve konaklama için İzmir’de bulunan otelimize hareket ediyoruz.
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası Urla’ya gidiyoruz. Antik Zeytin İşliği antik kent Klazomenai’yi gezdikten sonra Urla Sanat Sokağı’nın başından giriş yapıp Malgaca Pazarı’ndan çıkıyoruz. Bu keyifli sokakta vereceğimiz serbest zamanda zamanın nasıl geçtiğini fark edemeyeceksiniz. Ardından Urla’ya bağlı Bademler Köyü’nde buluyoruz kendimizi. Bu köyümüzde Türkiye’nin ilk ve tek Köy Tiyatrosu’nu 20 yıllık Oyuncak Müzesi’ni ve 80 yıldır hizmet veren Halk Kütüphanesi’ni görüyoruz. Daha sonra Türkiye’nin ilk sakin şehri Seferihisar’a hareket ediyoruz. Ardından Sığacık’a geçip rehberimizle birlikte Sığacık’ın film seti gibi sokaklarında dolaşırken Selçuklular Dönemi’nden kalma Sığacık Kalesi’ni görüyoruz. Sonrasında İzmir’e dönüyoruz. Nesim Levi tarafından yaptırılan Tarihi Asansör’de bir çay molası veriyoruz. (Asansör için aracımızdan ayrıldıktan sonra 15 dakika rampa yukarı yürümemiz gerekecektir.) Ardından İzmir denilince ilk akla gelen sembol olan Saat Kulesi’ne gidiyoruz. Burada fotoğraf çekimi için vereceğimiz kısa bir molanın ardından Tarihi Kemeraltı Çarşısı’na gidiyoruz. Rehberimiz gerekli açıklamaları yaptıktan sonra alışveriş için serbest zaman veriyoruz. Belirtilen saatte buluşup akşam yemeği ve konaklama için otelimize gidiyoruz.
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası İzmir'in Köylerinden kendisini farklı bir özelliği ile ön plana çıkarmış olan ve kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerden rengarenk nazar boncukları ile büyüleneceğimiz Nazarköy’e gidiyoruz. Bizi kem gözlerden koruduğuna inanılan, negatif enerjiye karşı iyi geldiği söylenen el emeği, göz nuru, köy halkının geçim kaynağı Nazar Boncuğu üretiminin yapıldığı boncuk yapımı atölyelerini geziyor ve yerinde alışveriş imkânı için serbest zaman veriyoruz. Sonrasında Selçuk’a varıyoruz. İlk olarak Çetin çiftinin kurmuş olukları Maket Köy’ü geziyoruz. Hemen ardından Ege’nin tarihi mimarisini koruyabilmiş şirin bir kasabası olan Şirince’ye gidiyoruz. 21 Aralık 2012'de kopacağı düşünülen Kıyamet'de tek güvenli nokta olarak medyada geniş yer kaplayan Şirince'de öğle yemeği ve alışveriş için rehberimizin anlatımlarının ve yönlendirmelerinin ardından serbest zaman veriyoruz. Serbest zaman içerisinde dileyen misafirlerimiz Şirince’nin dar ve şirin sokaklarında dolaşabilir, fotoğraf çekebilir yada Şirince’nin meşhur şaraplarının ve reçellerinin tadına bakabilir veya satın alabilir. Bir sonraki köyümüz Güzelköy (Bozüyük) oluyor. Burada ‘’Düriye’nin Güğümleri’’, ‘’ Güzelköylü’’, ‘’Baba Ocağı’’ gibi birçok sevilen dizinin çekildiği evleri, konakları meşhur köy meydanını ve köy kahvesini görme, fotoğraf çekme ve Kültür Evi’ni gezme fırsatı buluyoruz. Ardından 1300’lü yıllarda var olan yaklaşık 800 yıllık koca Çınar ağacını görmek ve öğle yemeğimizi almak için küçük şelalelerin aktığı, her yerin yemyeşil bitki örtüsüyle kaplandığı bir doğa harikası olan Aplangeç (Pınarbaşı'na) gidiyoruz. Burada öğle yemeği molası verdikten sonra Çaybükü Köyü’nde bulunan ve meşhur "Ormancı" Türküsü’ne konu olan Belen Kahvesi’ne geçiyoruz. Ormancı Türküsü eşliğinde yudumlayacağımız kahvemizin ardından türkünün hikayesinin canlandırıldığı ufak Ormancı Müzesi'ni de görüp ‘’Dondurmam Gaymak’’ ve ‘’İftarlık Gazoz’’ filmlerinin çekim yeri olan Ula’ya gidiyoruz. Burada Nasip Dondurma ve Sinemateke’de dondurma ve gazoz molası veriyoruz. Bu keyifli günün ardından akşam saatlerinde akşam yemeği ve konaklama için otelimize hareket ediyoruz.
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası Muğla gezimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. İlk olarak Gökova’ya bağlı Akyaka’ya varıyoruz. Bir tarafta Gökova Körfezi bir tarafta Azmak Nehri doğal akvaryumda eşsiz manzara bizleri adeta büyülüyor. Azmak Nehri'nde muhteşem bir manzara eşliğinde tekne turuna başlıyoruz ve yaklaşık 30 dakikalık tekne turunun ardından Köyceğiz`e gidiyoruz. Köyceğiz Gölü kenarında vereceğimiz serbest zamanda dileyen misafirlerimiz göl kenarında bulunan kafelerde çay-kahve içebilir, manzaranın keyfini çıkarabilir. Sonrasında eski Yeşilçam Filmleri’nin doğal seti olarak karşımıza çıkan bir diğer adı Aşıklar Yolu olan Eski Marmaris Yolu’nda bir fotoğraf molası veriyoruz. Buradan Marmaris merkeze geçip Kapalı Çarşı ve Liman’da serbest zaman veriyoruz. Belirtilen yer ve saatte buluşup bu keyifli turumuzu noktalayarak Ankara’ya dönüş yoluna geçiyoruz. Keyifli bir yolculuğun ardından gerekli molalarla gece geç saatlerde Ankara’da oluyoruz. Bir başka Seyahat53 turunda görüşmek üzere vedalaşıyoruz.
İlk yorumu siz yapın